Kabusların Sırrı: Bilinçaltımızın Bize Verdiği Mesajlar

Uzmanlar, kabusların ve tekrarlayan rüyaların, bilinçaltımızdaki çözülmemiş psikolojik sorunların yansıması olduğunu söylüyor. Peki, rüyalarımızın ardındaki gizem nedir ve nasıl çözebiliriz?


Kabuslar ve Rüyalar: Bilinçaltımızın Duygusal Yansımaları
Rüyalar, beynimizin gizemli dünyasına açılan bir pencere olarak tanımlanabilir. Uzmanlar, rüyaların duygusal durumumuz ve bilinçaltı düşüncelerimiz tarafından şekillendirildiğini belirtiyor. Özellikle kabuslar, bilinçaltımızda biriken korkular ve kaygıların dışa vurumudur. Uzman Klinik Psikolog Zeynep Betül Alp, rüyaların nasıl işlediğini ve bilinçaltı ile ilişkisini şöyle açıklıyor: “Rüyalar, beynimizin uyku sırasında belirli bölgelerinin aktif hale gelmesiyle oluşur. Özellikle REM uykusunda, canlı ve hikâyesi olan rüyalar görmemiz sağlanır.”

Rüyalarımızın İçeriği ve Duygusal Durumumuz
Rüyaların içeriği, günlük yaşantımızda yaşadığımız duygusal yoğunluk, stres veya kaygılarla şekillenir. Bir sınav stresi yaşayan kişi, rüyasında hazırlıksız bir şekilde sınav girdiğini görebilir. Aynı zamanda, uzun süredir bilinçaltında biriken travmatik anılar veya bastırılmış duygular da rüyalar aracılığıyla işlenir. Alp, “Rüyalarda genellikle mantık dışı olaylarla karşılaşmamızın sebebi, beyin bölgelerinin farklı şekilde çalışmasıdır. Mantıklı düşünme ve karar verme süreçlerinin azaldığı bu dönemde, gerçek hayatta mümkün olmayan senaryolar karşımıza çıkar” diyor.

REM Uykusunda Rüyalar Daha Canlıdır
Rüyaların yalnızca REM uykusunda görülmediğini belirten Alp, “NREM evrelerinde de rüyalar oluşabilir, ancak bu rüyalar genellikle daha kısa, daha az görsel ve daha düşünsel içeriklidir. REM rüyaları daha hareketli, duygusal ve hikâyesi olan rüyalardır” diyor. REM uykusu, beyin sapı tarafından tetiklenen sinyallerin talamus aracılığıyla kortekse iletilmesiyle daha canlı rüyalar görmemize neden olur.

Rüyaların Hatırlanması ve Günlük Tutma
Bazı kişiler rüyalarını daha net hatırlarken, bazıları ise hiç hatırlamaz. Alp, bunun kişisel beyin aktivitesiyle ilgili olduğunu ve rüyaların hatırlanmasının alışkanlık meselesi olduğunu vurguluyor. “REM uykusundan hemen uyanan kişiler rüyalarını daha net hatırlayabilir. Ayrıca, rüya günlüğü tutmak, rüyaları hatırlamak için oldukça faydalıdır” diyor.

Stres ve Kabuslar Arasındaki Bağlantı
Kabuslar, genellikle bilinçaltındaki korkuların, kaygıların veya travmatik deneyimlerin bir yansımasıdır. Özellikle stresli dönemlerde, kabuslar daha sık görülebilir. Alp, “Tekrarlayan rüyalar, çözümlenmemiş psikolojik konulara işaret eder. Zihnimiz, anlamlandıramadığı veya başa çıkamadığı bir durumu rüyalar aracılığıyla tekrar tekrar işlemeye çalışır” diyor.

Lucid (Bilinçli) Rüyalar
Bilinçli rüya görme, kişinin rüya gördüğünün farkında olduğu ve rüyanın içeriğini kontrol edebildiği özel bir durumdur. Alp, “Lucid rüya gören kişiler, rüyalarında belirli seçimler yapabilir, olayları yönlendirebilir ve bazen gerçek hayatta mümkün olmayan deneyimler yaşayabilir” diyor. Bu tür rüyalarda, beynin bilinçli düşünme süreçleri devreye girer.

Kaynak: CUMHA – CUMHUR HABER AJANSI